Daha mermeri tutup yere yatırmadan, arkasındaki boşlukta çuvala benzer bir şey görmüştüm. Yeniden gözlerim karardı, kalbim duracak gibi oldu. Yere düşmek üzereydim. Neyse ki son anda kendimi toparlamayı başardım. Bu, kenevirden büyük bir çuvaldı. Belli ki içi ağzına kadar dolu idi. El fenerini yanık durumda yere bırakıp elimi çuvala uzattım. Ağzı bağlanmış idi. Elimin değişinden içinde altın olduğunu anlıyordum. Hemen ağzındaki ipi kestim, elimi daldırdım. Şıkır şıkır altınlar! (Tanıtım Bülteninden)
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.
Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.