Terra Incognita

“Go¨lgeli bir yer bulup c¸imene uzanmayı severdi, sagˆ dirsegˆinden destek alarak dogˆrulur, uluslararası durum u¨zerine uzun uzun konus¸ur ya da kardes¸i Piyotr’dan bahsederdi. Piyotr anlas¸ılan oldukc¸a c¸ekici biriydi –kadınların go¨zdesi, mu¨zisyen, kavgacı– tarih o¨ncesi bir yaz gecesi Dinyeper Nehri’nde bogˆulmus¸tu, muhtes¸em bir son. Sevgili ihtiyar L.I.’nın anlattıkları ise son derece sıkıcı, gereksiz ayrıntılarla doluydu, koruda dinlendigˆimiz bir gu¨n birden gu¨lu¨mseyerek, ‘Piyotr’un bir keresinde ko¨y rahibinin kec¸isine bindigˆinden bahsetmis¸ miydim?’diye sordu. ‘Evet, evet bahsettin, lu¨tfen tekrar etme!’ diye bagˆırmak istedim.”
TERRA INCOGNITA
“Nabokov kısa o¨yku¨yu¨ romanın ‘Alp Dagˆlarının dorugˆuna c¸ıkmıs¸ ufak formu’ olarak tanımlamıs¸ ve kısa o¨yku¨lerin uzun eserlerden daha bu¨yu¨k bir zaman ve aksiyon birligˆine sahip oldugˆunu du¨s¸u¨nmu¨s¸tu¨r.”
PRISCILLA MEYER
“Nabokov’un o¨yku¨leri tek karaktere yogˆunlas¸an odaklarıyla benzersizdir. Nabokov’un o¨nceligˆi ancak ic¸eriden bilinebilen bireysel deneyimdir.”
BRIAN BOYD