Bir süre sonra dışarıyı unuttu. Mum ışığında kalemi koşturmaya başladı: “Annem ölümü bekliyor, sudoku çözerek, apartman bahçesine muntazam aralıklarla kurdele çiçeği ektirerek, sırtındaki kamburu günbegün büyüterek, ağır yaşlılık kokusunu ve yaşlı adımlarını bir odadan diğerine sürükleyerek. Ben birazdan barınaktaki yatakta olacağım ve balıkçı denizde. Kulaklarımda geçmişin bestesi: Hayırsız evlat, hayırsız sevgili, hayırsız yazar. Ve ortak bir yangın. Memleket.” Leyla defteri kapadı. Tatlı bir esinti yüzünü yaladı. Şimdi hatırlama zamanıydı. Yazılamayanı. Tophaneli Hasan ekonomik sorunların canına tak etmesiyle yaşamaktan vazgeçmiş, sevdiklerine bırakacağı veda mektubunu yazmanın derdine düşmüştür. Hasan bir gün gerçek bir yazarla, Leyla’yla tanışır. Bir türlü yazamadığı mektup için Leyla’dan medet umarken birden onun kurgusu içindeki evrende yaşadığından şüphelenmeye başlar. Yoksa kaderi bu yazarın ellerinde midir? Son romanı yüzünden bir sabah baskınıyla gözaltına alınan Leyla’nın ise başka dertleri vardır. Gönül Kıvılcım Küçük Umutlar’da gündelik yaşamın dayattıklarına karşılık küçük umutlarına sarılanları anlatıyor.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.
Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.