“Bak ve beni gör, cılız adam. Senin şömine önu¨nde bir kitapla birkaç saat geçirdiğin gibi yu¨zyıllar geçiren Barlow’a bak. Bak ve elindeki sefil sopayla öldu¨rmeye çalıştığın, gecelerin bu muhteşem yaratığını gör. Bana bak, yazar bozuntusu! Ben insan hayatlarını yazdım ve mu¨rekkep olarak kan kullandım. Bana bak ve u¨midini kes!” Jerusalem’s Lot ku¨çu¨k bir New England kasabasıdır ve burada da, benzeri yerlerde olduğu gibi dedikodular, tuhaf tipler ve saygı değer insanlar vardır. Tabii garip olaylar hakkında söylentiler de yok değildir; ama her kasabada olduğu kadar... Yazar Ben Mears, çocukluk yıllarını konu alan ve o gu¨nlerden beri ona musallat olmuş korkularıyla yu¨zleşmek amacıyla bir roman yazmak için Lot’a döner. Çocukken tanık olduğu korkunç olayın gerçekleştiği ev –Marsten Köşku¨− işte karşısındadır; fakat yeni ve gizemli kiracıları vardır. Kasabada bazı kuşkulu şeyler yaşanmaya başlayınca, Mears’ın belleğindeki karanlık anılar da canlanmaya başlar: Önce bir köpek hunharca öldu¨ru¨lmu¨ş olarak bulunur, ardından bir çocuk kaybolur. Bunlar başlangıçta çok da sıra dışı olaylar olarak göru¨lmez, fakat liste uzamaya başlar. Çok geçmeden kasabayı saran şaşkınlık hayrete, belirsizlikler dehşete dönu¨şecektir. Televizyonu kapatın – daha iyisi, koltuğunuzun yanı başındaki hariç, bu¨tu¨n lambaları da kapatın. Ondan sonra, bu loş ışıkta sizinle vampirler hakkında konuşalım. Sanırım, sizi onların varlığına inandırabilirim. - Stephen King
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.
Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.