Yeni ekonomik düzenin büyülü söz
İÇERİK TANITIM (Arka Kapak)
Yeni ekonomik düzenin büyülü sözcüğü “değişim”in doğası nedir; insanlara nasıl yansıyor? Her an parçalanan veya sürekli yeniden yapılanan kurumlarda, kişi kendi kimliğini ve yaşam öyküsünü nasıl oluşturabilir? Küreselleşme olgusunu makro düzeyde inceleyen birçok kitap yayımlandığı halde, bu sürecin mikro düzeyi, insan karakteri üzerindeki etkileri pek az incelendi. Richard Sennett, Karakter Aşınması’nda bunu yapıyor. Ona göre sermayenin, “hızlı kâr” dışında bir amacı yok. Sermaye, insanlardan sürekli seyyar olmasını, risk almasını, rekabet becerisini geliştirerek yırtıcı bir karakter edinmesini bekliyor. Ancak eski kapitalizmin rutin ve monoton yapısına karşı savunulan bu politikaya yakından bakıldığı zaman, sadece eski iktidar yapılarının rengini değiştirdiği görülüyor. Çalışanlar için esnekliğin anlamı ise yaşam boyu iş güvencesinin yok olması; sürekli iş ve şehir değiştirerek yön duygusunu yitirmek; istikrarlı işlerin yerini geçici projelere bırakması ve bir işten diğerine, dünden yarına sürüklenen yaşam parçacıklarından beslenen, rekabetin körüklediği “güvensizlik” ve “kayıtsızlık” duygusu... Ve bir de karakter aşınması...
RICHARD SENNETT
1943’te Chicago’da doğdu. 1964’te Chicago Üniversitesi’nden mezun oldu. 1969’da Harvard Üniversitesi’nde doktorasını verdi. New York Üniversitesi’nde sosyoloji profesörü, İnsan Araştırmaları Merkezi’nde yönetici ve Politika Araştırmaları Merkezi’nde baş araştırma görevlisi olarak çalıştı. Çocukluğunda viyolonsel çalmayı öğrendi; halen New York’ta bazı oda müziği topluluklarında çalmaktadır.
BAŞLICA YAPITLARI: (Ed. ve katkıda bulunan) Classic Essays on the Culture of Cities (1969); Nineteenth Century Cities (1969); Families Against the City: Middle Class Homes of Industrial Chicago (1970); The Uses of Disorder (1970); (Jonathan Cobb’la birlikte) The Hidden Injuries of Class (1972); (ed.) The Psychology of Society: An Anthology (1977); (Alain Touraine, T.B. Bottomore vd.) Beyond the Crisis Society (1977); Authority (1980); [Otorite, Çev. K. Durand, Ayrıntı Yay., 1992]; The Conscience of The Eye. The Design and Social Life of Cities (1990) [Gözün Vicdanı, Çev. Süha Sertabiboğlu-Can Kurultay, Ayrıntı Yay., 1999]; The Fall of Public Man (1992) [Kamusal İnsanın Çöküşü, Çev. Serpil Durak-Abdullah Yılmaz, Ayrıntı Yay., 2002]; Flesh and Stone. The Body and the City in Western Civilization (1994) [Ten ve Taş, Çev. Tuncay Birkan, Metis Yay., 2002]; The Craftsman (2006) [Zanaatkâr, Çev. Melih Pekdemir, Ayrıntı Yay., 2009]; The Culture of the New Capitalism (2005) [Yeni Kapitalizmin Kültürü, Çev. Aylin Onocak, Ayrıntı Yay., 2009] ve Together (2012) [Beraber, Çev. İlkay Özküralpli, Ayrıntı Yay., 2012]. Ayrıca üç romanı vardır: Palais Royal (1986), An Evening of Brahms (1984) ve The Frog Who Dared to Croak (1982).
cüğü “değişim“in doğası nedir; insanlara nasıl yansıyor? Her zaman kısa vadeye endeksli bir ekonomide kişi nasıl kalıcı değer ve hedeflere sahip olabilir? Her an parçalanan veya sürekli yeniden yapılanan kurumlarda, kişi kendi kimliğini ve yaşam öyküsünü nasıl oluşturabilir? Küreselleşme olgusunu makro düzeyde inceleyen birçok kitap yayımlandığı halde, bu sürecin mikro düzeyi, insan karakteri üzerindeki etkileri pek az incelendi. Richard Sennett, Karakter Aşınması’nda bunu yapıyor. Ona göre sermayenin, günümüz ekonomisinin bütün dünyaya yayılmış dalgalı denizlerinde “hızlı kâr“ın dışında başka bir amacı yok; şirketlerini piyasadaki anlık değişimlere müdahale edecek biçimde esnekleştirip, yeniden yapılandırıyor. Kişilerden sürekli kendisini yenilemesini, seyyar olmasını, risk almasını, rekabet becerisini geliştirerek yırtıcı bir karakter edinmesini, takım çalışmasında uyumlu olmasını bekliyor. Ancak eski kapitalizmin rutin ve monoton yapısına karşı savunulan bu politikaya yakından bakıldığı zaman sadece eski iktidar yapılarının rengini değiştirdiği görülüyor. Çalışanlar için esnekliğin anlamı ise yaşam boyu iş güvencesinin yok olması; sürekli iş ve şehir değiştirerek yön duygusunu yitirmek; istikrarlı işlerin yerini geçici projelere bırakması ve bir işten diğerine, dünden yarına sürüklenen yaşam parçacıklarından beslenen, rekabetin körüklediği “güvensizlik“ ve “kayıtsızlık“ duygusu... Ve bir de karakter aşınması... Oysa insan karakteri, duygusal deneyimlerimizin uzun vadeli olması ve başkalarıyla girdiğimiz ilişkilere yüklediğimiz etik değerler üzerinden gelişir. Karakter, içsel bütünlük, ilişkilerde karşılıklı bağlılık ve uzun vadeli bir hedef için çaba harcamak biçiminde kendini gösterir. Yeni kapitalizm ise güvenmeyi, bağlanmayı ve uzun vadeli planlar yapmayı kârlı bulmaz, reddeder. Sennett Karakter Aşınması’nda gelişmiş bilgisayarlarla üretilen ekmeğin kalitesinden çok, ekmeği yiyenlerin hayatına bakıyor ve soruyor: “Bu sistem insanın yaşamına değer ve anlam katıyor mu?“ Ve ekliyor: “Değişim, kitlesel ayaklanmalarda değil, ihtiyaçlarını birbirleriyle paylaşan insanların arasında, toprakta yeşerir. İnsanları birbirleri için kaygılanmaz hale getiren bir rejimin, meşruiyetini uzun süre koruyamayacağından eminim.“
“Sennett ikna edici bir biçimde, işçilerin gittikçe daha fazla yaşadığı güvensizliğin ahlaki bir kimliğin oluşmasını imkânsız kıldığını savunuyor... Karakter Aşınması keskin ampirik gözlemin ve yoğun etik tartışmaların mükemmel bir sentezi.“
-Richard Rorty, Stanford Üniversitesi-
“Sennett’in, okurun içine işleyen çarpıcı kitabı esnek ve istikrarsız istihdama geçişi ele alıyor... Yazar, şirketlerin ambalajlarının şıklaşırken hainleşmesi meselesini değerlendirmemizi istiyor.“
-Robert M. Solow, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü-
(Tanıtım Bülteninden)
Ürün Boyutu
14 cm x 20 cm