“Kanadı kırık kuş her yerde diken üstünde yaşar... Ona her yer gurbettir...” 1930ların Almanyası... Nazilerin baskısından bunalan Yahudi asıllı tıp doktoru Gerhard Schlimann, çemberin yeterince daraldığını, kendi ve ailesi için tek çarenin kaldığını hisseder: Kaçmak... Ancak işsizliğin, savaşın habercisi toplumsal karmaşaların ve her yere yayılan ayrımcılığın cenderesindeki bir dünyada insanca yaşanacak bir yer bulmak hiç de kolay değildir. Zira Gerhard Schlimann ve diğer Yahudi entelektüellere sözümona gelişmiş ülkeler bir bir sırt çevirirken, bir tek Avrupa’nın kıyısındaki genç bir Müslüman ülkesi kucak açar: Türkiye Cumhuriyeti...
Ayşe Kulin Kanadı Kırık Kuşlar’da, bir ailenin 1930’larda Almanya’da başlayan ve ister bu ülkenin yerlisi ister yabancısı olsun, bir türlü sonlanamayan sürgün olma halini gözler önüne seriyor. Atatürk’ün davetiyle Türkiye’ye gelen, birçok bilim dalının temellerini atan Yahudi asıllı entelektüellerin ve Türk olmayı seçen Schlimann ailesinin dramına tercüman oluyor. Yakın tarihimizde ve günümüzde yaşanan çalkantılı günlere ışık tutarak üç kuşak kadının, Susan, Sude ve Esra’nın zorlu ayakta kalma macerasını, başka bir deyişle, kanadı kırık da olsa gökyüzü var olduğu müddetçe asla uçmaktan vazgeçmeyen kuşları anlatıyor...
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.
Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.