Jane Eyre

“Jane Eyre, yaratılmış en güçlü kadın hikâyelerinden biridir.” 
— Gaye Boralıoğlu

Jane birazdan gelinliğini giyecek ve mürebbiye olarak girdiği malikânenin hanımı olacak. Peki tavan arasından gelen acı dolu haykırış kimin? Deli kadın mı yoksa kendi iç sesi mi, birazdan parmağına takılacak yüzük için uyaran onu?

Ön okuma metni

Charlotte Brontë Hakkında:
Charlotte Brontë, 19. yüzyıl İngiliz edebiyatının en önemli yazarlarındandır. 1816’da İngiltere’nin sanayi kenti Bradford yakınındaki Thornton’da, rahip Patrick Brontë ile Maria’nın altı çocuğundan üçüncüsü olarak doğdu. Aile 1820’de Yorkshire kırsalına taşındı. Maria 1821’de ölünce, kardeşleri teyzeleri büyüttü. 1824’te Charlotte ile Emily, yatılı bir kız okuluna, ablaları Maria ve Elizabeth’in yanına gittiler ama iki abla da veremden öldü. İki kardeş Yorkshire’a dönüp kalan eğitimlerini evde tamamladılar. Çok zengin olmayan ailenin sanat ve edebiyatla dolu yaşamı, erkek kardeşleri Branwell’le beraber Charlotte, Emily ve Anne Brontë’nin hayal güçlerini canlı tuttu. Yazmayı ve resim yapmayı çok seven Charlotte, 1831’de öğretmen okuluna gitti, daha sonra mürebbiye olarak çalıştı. 1841’de işi bırakıp Emily’yle eğitim için Brüksel’e gitti. Çok geçmeden Yorkshire’a dönüp yazmaya odaklandı. İlk romanı Profesör birkaç kez reddedildikten sonra kaleme aldığı Jane Eyre, takma bir isimle 1847’de yayımlandı. Emily Brontë’nin Uğultulu Tepeler, Anne Brontë’nin Agnes Grey romanları da takma isimlerle yayımlandı. 
Jane Eyre, çok sevildi ve yazarının kimliği merak konusu oldu. 1848’de Charlotte Brontë, romanın yazarı olduğunu açıkladı ve dönemin edebiyat çevrelerinde kendine yer buldu. O ikinci romanı Shirley üzerinde çalışırken, kardeşleri Branwell, Emily ve Anne sırayla öldüler. Charlotte Brontë, ailesinin altı çocuğundan otuzlu yaşlarını görebilen tek kişi oldu. Shirley 1849’da yayımlandı. Villette’i (1853) kaleme aldıktan sonra evlenen Charlotte Brontë, hamileliği sırasında geçirdiği bir rahatsızlık sonucu 1855’te hayatını kaybetti. Profesör ölümünden sonra yayımlandı. Brontë kardeşlerin romanları birer klasik haline geldi. Özellikle Jane Eyre hemen tüm dünya dillerine çevrildi, defalarca sinema ve televizyona uyarlandı ve feminist edebiyat incelemelerinin konusu oldu.