Cahit Sıtkı Tarancı, Otuz Beş Yaş şiiri ile edebiyatımızın kült şairleri arasına girmiş, Baudelaire, Verlaine gibi Fransız şairlerinden etkilenmesine karşın yaşamı boyunca hiçbir yazınsal akıma dahil olmamıştır. ’’Şiirle hayat arasındaki sıkı ilişkiye inandığım içindir ki, şiiri hiçbir zaman bir düşüncenin kanıtlanması olarak düşünmedim. Şiirin yapısının gerektirdiği bu bağımsızlık, şairlerin özgürlük aşkıyla da açıklanabilir,’’ diyen Tarancı, düzyazıları, mektupları ve öykülerinde de bu anlayışını sürdürmüştür. Tarancı ne yazık ki aramızdan genç yaşta ayrıldı, bu yüzden sağlığında yayınladığı yapıt çok değildir. Ölümünden sonra bir araya getirilen düz yazıları ve konuşmalarının dışında, yirmi iki öyküsünü de kapsayan bir çalışma da 70’li yıllarda yayınlanmıştı. Tarancı bu öyküleri bir dönem Cumhuriyet gazetesinde düzenli olarak yazmıştı. Kendi şiir anlayışını öykülerinde de sürdürdüğünü gördüğümüz Tarancı, bu öykülerde de dili son derece ekonomik ve ritimli bir biçimde kullanıyor. Bu öykülerde klasik öykü anlayışındaki gibi birtakım olaylara ve büyük düşüncelere rastlamıyoruz. Tersine, günlük yaşamın içinden, anlık duyguları ya da durumları anlatan öyküler bunlar. Şairin unutulmaz bir dizesi altında, Gün Eksilmesin Penceremden adıyla bir araya getirdiğimiz bu öyküler, okuyunca göreceksiniz, son derece yalın, çarpıcı, yaratıcı bir öykücünün usta işi çalışmaları. Kitap, şairin bütün öykülerini ilk kez bir araya getiriyor. M. Sadık Aslankara’nın önsözüyle sunuyoruz.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.
Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.