“İyi ki ölu¨m varmış. Ölu¨m olmasaydı sana nasıl gelecektim...” Yavuz Ekinci, Cennetin Kayıp Toprakları’nda u¨ç kuşak u¨zerinden, her biçimde su¨rgu¨n edilenlerin, görmezden gelinenlerin, kendine bir yer bulmak için çırpındıkça kaybolanların, sevdikleri her şeyi yitirenlerin hikâyesini anlatıyor. Nesillerce su¨ren ve tekrarlanan travmalar, kapanmamış yaralar, kendi adını bile unutmaya yazgılı hayatlar, bitmeyen yolculuklar… Cenneti bekleyip durmanın zamanla nasıl cehenneme dönu¨şebileceğini etkileyici bir dille tasvir eden Yavuz Ekinci, Almast’ın doksan yıllık aşkının arka planında, atmosfer yaratma konusundaki ustalığını gözler önu¨ne seriyor. Yara! Ben derisi yu¨zu¨lmu¨ş bir yarayım. Seksen yıldır yu¨reğimde açılan bu yara bugu¨ne kadar ne iyileşti ne de kabuk bağlayabildi. Bu yara öyle bir yara ki kabuk bağlayıp iyileşeceğine, her geçen gu¨n biraz daha derinleşip bu¨yu¨du¨. Yara bu¨yu¨du¨kçe ben ku¨çu¨ldu¨m, ben ku¨çu¨ldu¨kçe de yaram bu¨yu¨du¨.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.
Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.