Favorilere Eklendi

Favorilerime Git

Alman İdealizminde Aşkınlık ve Tarihsellik

5,0 (0)
9786053145844
Sayfa Sayısı : 240 Basım Yılı : 2022 Baskı Sayısı : 1 Cilt Tipi : Ciltsiz Kağıt Tipi : 2. Hamur
280,00 TL
En Geç 28 Nisan Pazartesi Günü Kargoda
750 TL ve üzeri ücretsiz teslimat
256Bit SSL sertifikası ile güvendesiniz.
14 gün içerisinde ücretsiz iade edebilirsiniz.
1-3 gün içerisinde kargoya teslim edilir.
ÜRÜN HAKKINDA

Kant’ın Saf Aklın Eleştirisi’yle başlayan transendental felsefe, kendinden önceki metafiziği tarihe gömerken onun en temel iki kabulünü de geçersiz hale getirmişti: İnsanın mutlağı bilmeye muktedir –hatta mecbur– oluşu ve o mutlağı deneyimleyebilir oluşu. Deneyimin ve onun bilgisinin sınırlarının dışına atılan aşkınlığın Kant’ın pratik felsefesine geri dönüşüyse ahlaki bir Tanrı’nın postülat olarak alınması biçiminde gerçekleşti. Kant’ın yol açtığı düşünce okullarının içinde en merkezî önem taşıyanlardan biri olan Alman İdealizmi, Kant’ın çizdiği sınırların hepsini çiğneyerek ve onun düşüncesini kendilerince varabileceği en uç noktalara götürerek farklı sistemler ortaya koydu. Bu hareketleriyle, Kant’a karşı yine Kant’ı kullanarak aşkınlığı ve sonsuzluğu yeniden felsefi düşüncenin içine geri getirdiler ve aşkınlığın modern insanın varoluşu açısından hâlâ anlamlı ve önemli olduğunu göstermeye çalıştılar. İdealist felsefenin hareketini izleyip Hegel’e geldiğimizde bunun, aşkınlığın ve mutlağın tarihselleştirilmesi pahasına başarıldığını görüyoruz.

Elinizdeki kitap, aşkınlığın Alman İdealizminde nasıl tarihselleştirildiğini ve bunun günümüz açısından neden önemli olduğunu tartışmaya açıyor.

ÖZELLİKLER